2021 yılında insan yönetimi
30 Mart 2021Çalışanınız başka nerede çalışıyor?
30 Mart 2021Önceki makalemde 2021’de insan yönetimi trendlerini incelemeye almıştım. Bu trendlerin en önemlilerinden biri olan teknolojik yaklaşımları ise tek başına bir yazı konusu olarak ertelemiştim. Teknoloji benim uzmanlık alanım değil fakat bir yönetici olarak çalışma yaşamına teknolojinin katkısını gündemimde tutmak ve mutlaka anlamak zorundayım. Bunun en temel nedeni, değişen neslin ihtiyaçları, alışkanlıkları ve iş yapma biçimi. Daha teknolojik bir iş dünyası artık bir tercih değil, bir gereklilik halini aldı.
Bu yıl kaç robotu işe alacaksınız?
Geçtiğimiz hafta İK’cı bir arkadaşım ekibimize ilk kez bir robot katıldı, hoş geldin mesajı yayınladık dedi. “Nasıl yani?” dedim, “Ortalıkta dolaşan bilim kurgu filmi robotları gibi bir şey mi?” “Hayır” dedi gülerek, “Bu robot görünmez bir robot, sistemin içinde yer alacak ve birbirini tekrar eden büyük hacimli işleri o yapacak. Ürettiğimiz veri ile beslenecek ve o veriyi arka planda işleyerek iş sonuçları elde edecek.” Şirket, inovasyona olan inancını ekibe göstermek ve bir vizyon ortaya koymak için bu robota bir isim vermiş ve hoş geldin partisi yapmış. Tabii ki pandemi koşullarında sanal olarak. Bu robot, öngörülebilir süreçlerde işe yarıyor, yüksek düzeyde ve sofistike yorum getirme işe elbette insanlara ait. Yani rahat bir nefes alabilirizJ Fakat bu yeni iş dünyasının değişimine güzel bir örnek.
Yapay zekanın süreçlerinize olan katkısını bir an önce değerlendirmeli ve adapte etmelisiniz. İnsanı dışarda tutarak değil insanla birlikte, insanın konumunu upgrade ederek.
Daha iyi bir çalışan deneyimi
Çalışanlarınıza nasıl bir deneyim vaat ettiğiniz sorusunu bundan sonra sık sık duyacaksınız. Bir önceki yazımda da söz ettiğim özelleştirilmiş yaklaşımlar çok önemli. Bunun için de verileri sürekli ve kesintisiz değerlendiren bir performans yönetim sürecine ihtiyacınız var. Bugüne dek insanlar başarılarının görünür olması ile ilgili çaba harcadılar. Teknoloji herkesin eşit koşullarda görünür olabilmesini ve çalışmalarının karşılığını alabilmesini mümkün kılıyor. Yeni nesil İK çözümlerinin temel uygulama alanlarından biri de bu.
Çalışan bağlılığı ve teknoloji
Yapay zekâ odaklı algoritmaların kullanılması, çalışan katılımını ve deneyimini artırırken doğal bir sonuç olarak bağlılığı da etkileyecek. Araştırmalara göre modernize olmuş bir sistemle, analitik verilere dayanan kararların varlığı çalışanların kararlara olan güvenini artırıyor. Objektif bir performans yönetimi, gelişim alanlarının daha somut verilerle saptanması ve özelleştirilmiş öğrenme yolları çalışanların psikolojik güvenini artırırken çalışan bağlılığını da yukarı çekiyor.
İyilik ve sağlık da işin içinde
Evet doğru okudunuz, teknolojinin önemli kullanım alanlarından biri de wellbeing ve sağlık uygulamaları. Defalarca üzerinde durduğumuz üzere çalışan refahı (wellbeing) üretkenliğin ve performansın önemli bir parçası olarak kabul ediliyor. Beğenilen şirketlerin uygulamalarına baktığımızda fiziksel, ruhsal ve duygusal sağlık halinin devamlılığını bir yönetim politikası olarak gördüklerini izliyoruz. Giyilebilir teknoloji ile entegre yazılım çözümleri kullanılıyor örneğin. Oyunlaştırma uygulamalarıyla zihinsel sağlıkla ilgili geri bildirimler alınıyor ve çözümler konuşuluyor. Refah ve sağlık araçları giderek daha çok yazılımın içine dahil ediliyor.
Sanal gerçeklik işin içinde
Dijital dönüşümün önemli bir parçası olan sanal gerçeklik İK çözümlerinde de karşımıza çıkıyor. Bir iş gününün sanal gerçeklik sayesinde neredeyse birebir deneyim şeklinde yaşatıldığı şirketler var. Aynı şekilde öğrenme ve gelişim alanlarında da sanal gerçekyik uygulamaları kullanılıyor. “Uzaktan öğrenme”, “Uzaktan çalışma” ve “Uzaktan mülakat” gibi kavramların çoğalmasıyla sanal gerçeklik uygulamalarının daha fazla yer bulacağını da söyleyebiliriz. Uzağı yakına dönüştüren bu teknoloji arada oluşan boşluğu doldurmaya -olabildiğince- aday.
Teknoloji ile ilgili benim araştırdığım ve paylaşmaya değer bulduğum birkaç başlığı sizin için derledim. Teknolojinin hayatımıza getirdiği tüm kolaylıkları kollarımı iki yana açarak kucaklıyorum. Hele de Engage & Grow gibi dünyaya yayılmış bir organizasyonun bir parçası olarak. Beni sabaha karşı Avusturalya ile öğlen İngiltere ile buluşturan eşsiz araçlar sayesinde kesintisiz bir iletişim sürdürüyoruz. Ne yapay zekâ ne makine öğrenmesi ne işe alınan robotlar ne de sanal gerçeklik insana olan ihtiyacı ortadan kaldıracak bunu biliyorum. Sadece altını çizecek insanın değerinin. Ve insan da bu değeri hissettikçe gelişecek. Evrim de sonsuza dek sürecek.
Işık Şerifsoy