Herkes güne farklı başlar. Suratlı, suratsız, gergin, rahat… Kimisi ilk iş kahvesini koyar, kimisi çayın altını açar. Kimisi müzikle başlar güne, kimisi dırdırla. Kimi kahvaltısız fırlar, kimisi en önemli öğünün hakkını verir.

Kimisi yalnız uyanır, kimisi sevdikleriyle.

Ama uyanırız ve işlerimize gideriz nihayetinde. 

Bu yazı işte o andan sonrasını ilgilendiriyor, nasıl uyandığınızı değil

İşte ilk bir saat!

Genellikle santral operatörleri ve hizmetliler önce gelirler. Malum, düzeni sağlamak, kapıyı açmak gibi sorumlulukları var. Herkesten önce işe gelen yöneticilere çok rastlıyoruz, o da tamam. Bazıları erkenden gelip günlük işleri toparlamayı seçer.

Sonra çalışanlar gelirler. 

Onların da tıpkı sabah uyanma konusunda olduğu gibi “işe başlama biçimleri” farklıdır. Suratlı, suratsız, gergin, rahat….

Bir dakika.

Burada bir düşünmemiz gerekiyor.

Kurumsal atmosferde bu ilk saatlerin bir önemi yok mu sizce?

5 karış suratla yerine oturan bir departman yöneticisi?

Kimsenin yüzüne bile bakmadan sırça köşküne çekilen yönetim takımı?

Kapıdan girenlere şöyle bir göz atan ve sosyal medyasına dönen santral operatörü? –Daha işinin başlamasına 13 dakika var. 13 özgür dakika!-

Çayını getiren hizmetliye bir günaydını çok gören çalışanlar.

Ve günlük hayatın koşuşturmasına ilk e-postalarla adım.

Hemen çıkalım bu ofisten!

Ne kadar erken gelirse gelsin, herkes geldiğinde şöyle enerjik bir tur atan yönetim takımları.

Günün ilk e-postasına gülümseyen bir günaydın ile başlayan departman müdürü.

Her gelene en azından formal bir günaydını çok görmeyen santral operatörü. –ki bu günaydın onun, telefondaki sesi kadar önemli-

Hizmetli hanıma, elinize sağlık demeyi hiç ihmal etmeyen çalışanlar.

Ben pozitif kurumsal atmosferden bunu anlıyorum işte.

Kendiliğinden, içten, kimsenin zorlaması olmadan, gün başladığı için memnun olan insanların soluduğu havayı anlıyorum.

Ve bunun da bir yönetim sorumluluğu olduğunu düşünüyorum.

Balığın baştan kokmasından başlayan ve daha nicelerine varan deyimler yerleşmiş dilimize. Şirketimizde yaratmaya çalıştığımız olumlu atmosfer ve pozitif kültür ortamı, detaylardaki basit çözümlerle hız kazanabilir.

Bence bu kadar basit. İnsanı iyi bir günaydından daha iyi uyandıracak kahve henüz üretilmedi. 

Üstelik kahvenin zararlarını da içermiyor. 

Bedelsiz.

Günaydın:)

Işık Şerifsoy