İş bulamayanlar ne yapsın?
16 Temmuz 2018Patron hep mi haksız?
13 Ağustos 2018Esneklik iş dünyasının uzun süredir tartıştığı bir konu. Bir çok açısı var. Yöneticilerin esneme özelliklerinden başlıyor, esnek çalışma saatlerine kadar gidiyor.
Yeni jenerasyon, nam-i diğer Y jenerasyonu esneklik istiyor. Siyah önlükleriyle mutlu olmayı başardığı için hayatın kalıplarla daha kolay olacağına inanan X jenerasyonu esnemeye direniyor.
Bugünün başlığı olan “Esnedikçe esner mi?” sorusu X jenerasyonunun korkularını temsil ediyor.
Peki ama Y jenerasyonunun yönetimi bile ele geçirmeye başladığı günümüzde korkunun ecele ne kadar faydası olur sizce?
Esneklik sağlıklıdır.
Bedenin esnekliğinden başlayalım. İyi bir simge olduğunu göreceksiniz. Esnek bir bedeni bir rafa uzanırken veya yere düşmüş kağıtları toplarken hayal edin. Şimdi bir de tam tersini düşünün. Hatta biraz kilo da katın hayalinize. Esnek olmamaktan kaynaklı bedensel rahatsızlıklar şimdilik bir kenarda dursun.
Ne düşünüyorsunuz?
Kurumsal yaşamdaki esnekliğin bundan çok farkı yok. Yeni formuyla iş dünyası, her konuda dijitalleşirken, yenilenirken, inovasyon en önemli başarı kriterlerinden biri durumundayken sizi bugüne getiren kuralları esnetmemek gibi bir şansınız yok.
Buna basit fiziksel kurallarla başlamayı deneyin.
Söz gelimi kıyafet yönetmelikleri. Müşterisini tanıyan, müşterisinin hassasiyet noktalarını bilen iyi bir müşteri temsilcisi onunla görüşmeye giderken ne giymesi gerektiğini bilir. Toplantısının olmadığı bir gün daha rahat bir kıyafetle işe gelmesinin ne mahsuru olabilir? Dış görünüşün anlamlı bir etkisi olduğunu kabul ediyorum. Ama bu yaz sıcağında lacivertlere bürünmek anlamı değil. Akşama kadar sizin odanızla kendi masası arasında mekik dokuyan asistanınız bırakın daha rahat bir ayakkabı giysin. Şirketlerin kıyafet yönetmelikleri inanın yeni kuşağın işi tamamen devralmasıyla değişecek. Biraz esnemenin kimseye zararı yok, verimliliğe faydası var.
Esnek çalışma saatleri
Bir gün önce akşam uçağıyla dönerek gece yarısı evinde olmuş bir çalışanınız ertesi gün işe bir iki saat geç gelebiliyor mu? İzniniz var mı? Yoksa gecikenler listesi günün ilk yarım saatinde e-posta kutusuna düşen yöneticilerden misiniz? O, işi için bir kaç saatini mecburen veriyorsa, siz ona bir iki saati kendiliğinizden veremez misiniz? Elbette takibi yapılacak hayati bir işten söz etmiyorsak.
Daha da esnetelim. Bugün evden çalışma fikrine ne dersiniz?
Siz evden çalışınca yan gelip yatıyor musunuz? Yoksa başka bir bakış açısıyla, daha sakin bir ortamda işlerinizi daha kolay mı hallediyorsunuz? Çalışanlar neden yapamasın?
Esnek çalışma ortamlarının iş yeri verimliliğine etkisi konusunda yapılmış bir çok araştırma var. Biraz özgürlük insanlara iyi geliyor.
Esnedikçe esnemez.
Laçkalaşma korkusu yüzünden değişimden uzak kalmayın. Her maddenin esneme kapasitesi bellidir. İşin ve insanın da öyle. Operasyonel liderler bu yüzden var. Eğer asansörde burnuna, çenesine, kulağına piercing takmış, şort giymiş, saçlarına pembe ek yaptırmış bir çalışanınız rüyalarınıza giriyorsa bu konuyu onun özelinde ele alın.
Ama o çalışan bir grafikerse, akşama kadar kapalı bir ofiste çalışan bir yazılımcıysa örneğin, bir daha düşünün.
Onu gören finans müdürünüz de öyle giyinmeye mi başlar?
Başlar mı?
Esnekliğin çok yönü var.
Devam edeceğiz.
Işık Şerifsoy