Patron hep mi haksız?
13 Ağustos 2018Potansiyeli performansa liderler dönüştürür!
4 Şubat 2019Hepimizce malum, kolay zamanlardan geçmiyoruz. Çalışanlar için alım güçlerinin düşmesine ve geleceğe ilişkin kaygılara sebep olan bu süreç, iş sahiplerini ve yönetim takımlarını farklı açılardan etkiliyor. Hem bütünlüğü korumak zorundalar hem de karlılığı… Eleman çıkarmak konusunda hiç bir iş sahibinin çok rahat ve umursamaz olduğunu sanmıyorum. Bütünlüğü korumak, kriz geçtiğinde, organizasyona sadık ve yetkin bir ekip ile büyümeyi sürdürmek bir lider için çok önemli bir hedeftir diye düşünüyorum.
Bu yazıyı yazmama, bir süredir işletme koçluğu hizmetimden yararlanmak isteyen bir işletme sahibiyle yaptığımız sohbet sebep oldu. İşletme koçluğu almak istemesinin temelinde krizli dönemden minimum etkilenerek çıkmak var. Bu iyi bir başlangıç noktası. Ama işletmeyi anlamak için sorduğum sorulardan birinde, küçülmenin doğal ve kaçınılmaz olduğunu, bunu da gereksiz çalışanları işten çıkararak çözebileceğini söylüyor. Aldığım notlardan kafamı kaldırıyorum bir an. “Gereksiz çalışan ne demektir?” diye soruyorum istemsizce.
“Yani…” diyor, “İşletmeye bir şey sağlamayan, işten ayrılsa da bir şey değişmeyecek olan çalışanlardan söz ediyorum.”
“Öyle çalışanlarınız mı var?” diye soruyorum.
“E tabii, bir sebeple işe girmiş, diğerlerine ayak uyduramamış ama kalmış, var öyle bir kaç kişi…”
Sohbetin devamına, sonuna, iş ortaklığımıza uzatmayalım konuyu ama, buradaki kıssadan ne hisse çıkar bir düşünelim.
İşletmede yüksek performans şu anlama geliyor benim için. Doğru seçilmiş, doğru işe atanmış, doğru yönetilen takım üyeleri, kendileri için gerekli kişisel, sosyal ve mesleki koşulların özenle kurgulandığı bir işletmede çalışıyorlar. Potansiyellerini severek ve verimli bir biçimde ortaya koyuyorlar.
Sizce de böyle değil mi?
Yüksek performansın içinde yöneticinin tutumu, takdir ve delegasyon becerisi öncelikli sırayı alıyor. Tutumun altında, değerler, liderlik stili davranışları var. Delegasyonun altında, işe alım, beklentiler ve açıklık var. Takdirin altında ise, iş yeri mutluluğu, ödüllendirme ve geri bildirim var.
Bu döngünün içinde gereksiz bir çalışan var ise bu bir liderlik kazası anlamına geliyor. Bu üç ana başlık ve içeriğini oluşturan tüm başlıklar bir biçimde tıkanmış, çalışmamış anlamına geliyor.
Gereksiz çalışanın, süreç içinde kendisini nasıl hissettiği, niye bugüne dek geri bildirim almadığı veya gerekli bir çalışan haline getirilmediği de ayrı bir liderlik sorunsalına işaret ediyor.
İşler iyiyken idare edilen çalışan, kriz anında ilk vazgeçilen oluyor ve aslında ciddi bir haksızlığa uğruyor. Daha kolay iş bulabileceği bir dönemde değil de, işlerin her açıdan zor gitti bir dönemde bunu öğreniyor.
İşletme koçu bu dönemde, hemen bu çalışandan kurtulun diyecek kişi midir?
Tüm sürecin yönetim sorunları böyle yara bandına benzeyen çözümlerle mi iyileşir?
İşletme koçu, ambulansla gidilen bir acil servis doktoru değildir. Elbette, krizli dönemlerin atlatılması için çok yönlü bakış açıları geliştirmenize destek olur ama esas olan sürecin bütününe vereceği destektir.
Ve böyle durumlarda bütün her şeydir, bütünlüğü korumak en önemli hedeftir.
Gereksiz çalışan diye bir kavramı literatürümüze sokmadan çıkaralım.
Çünkü öyle bir insan yoktur.
Liderlik hataları vardır.
Işık Şerifsoy