Çalışan bağlılığı ile ilgili çalışma süreçlerinde karşınıza çıkabilecek en kötü cümle muhtemelen budur.

“İş bulamayanlar ne yapsın?”

Bu cümlenin içeriğini bir dakika kadar düşünmeye davet ediyorum sizi.

Ne söylüyor?

Diyor ki;iş bulmuşsun, paranı alıyorsun aydan aya, daha fazlasını bekleme!

Dışarda iş bulmak için bekleyen binlerce insan var, sen gidersin biri gelir.

Çalışma saatlerini mi beğenmiyorsun? Hiç çalışmadığın günleri hayal et.

Minnet duy, gerisini kurcalama, işinden olma.

Bir tek cümle değersiz hissettirmekten tutun, tehdide kadar ne kadar çok duyguyu içeriyor öyle değil mi?

Güven

Bu cümlenin bir başka “başarısı” daha var. Güveni yerle bir etmek. Oysa çalışan bağlılığının temelinde çalışanın liderine güvenmesi yatar. Çalışanların verimliliğini artıran kurallar değil, duyduğu güvendir. Bu güveni yıkmanın en kolay yolu da çalışana vazgeçilebilir olduğunu anımsatmaktır.

Peki ama bu kadar vazgeçilir insanlarla niçin çalışıyorsunuz?

Madem vazgeçilmezler, niye değerli olduklarını hissetmelerine izin vermiyorsunuz?

Doğru işe doğru insan

Seçme yerleştirme süreçlerinin başarısı neyle ölçülür? Doğru işe doğru insan aldığınızı nasıl anlarsınız? İş verimliliğiyle doğal olarak. Başarı kriterleri doğru belirlenmiş, iyi tanımlanmış bir işin performansı da sağlıklı ölçülebilir. Siz böyle bir cümle kurarak aslında şunu da kabul ediyor olabilir misiniz?

“Daha iyisini bulabilirdim, ama beceremedim!”

Virüs etkisi

İşletmeleri tehdit eden bir çok faktör var. Ama bunlardan en önemlisi iç virüsler. Şöyle düşünün. Bir ağaca yıldırım düşmesi, birinin gelip onu kesmesi dış etkenleri oluşturur ve ağacın ortadan yok olmasını sağlama olasılıkları düşüktür. Ağacın kurumasını en hızlı biçimde, kendi kabuğunun içindeki parazit oluşumlar gerçekleştirir. Tek bir larvadan, kimyasal ilaçlarla ancak çözülebilecek dev bir soruna ulaşmak mümkündür. İşletmeler için virüs etkisi de böyle bir şey bence. Müşterileriniz sizden vazgeçebilir, ekonomik krizler yaşanabilir, mevsimsel iniş çıkışlar mümkündür. Ama çalışan sadakatinin olmadığı bir ortamın vereceği zarar hiç bir şeyle ölçülmez. –Sıra dışı durumlar dışında-

Siz bu  cümleyle kendi virüsünüzü oluşturmuş olursunuz.

“İş bulamayanlar ne yapsın?”

7 boyutta çalışan bağlılığı

Maritz Motivation Solutions tarafından geçtiğimiz sene yapılan bir çalışan bağlılığı araştırması sonucunda, çalışan bağlılığının 8 boyutu olduğuyla ilgili bir çalışma yayınladı. Bu 7 boyutun içinde şu sorular var.

1. Amaç: Neden buradayım?
2. İş: Ne yapıyorum?
3. Sosyal sistem: Nefes aldığım bu ekosistem ve bağlantılarım beni besliyor mu?
4. Kişisel gelişim: Potansiyelimin farkına varmam için neler yapılıyor?
5. Takdir: Değer görüyor muyum?
6. Yönlendirme ve tavsiye alabiliyor muyum?
7. Rahat, sağlıklı ve mutlu muyum?

Bu boyutları çoğaltmak mümkün. Ortaya konulan çalışma iş yaşamının evrimi içinde geliştirilebilir. Ama doğru soruları sorması açısından anlamlı.

Bu doğru sorular bize, başlangıçtaki sorunun yanlışlığını kanıtlıyor. Koçluk metodolojisi de tam olarak size bunu hedefliyor.

Doğru soruları sormayı ve yanıtlarını bulmayı.

Işık Şerifsoy